Harari ve Amanpour Söyleşisi 16.03.2020
Christiane Amanpour'un Yuval Noah Harari ile 15 Mart 2020 tarihli söyleşisinin - biraz özet tadında - çevirisi.
Harari:
En azından 100 senedir böyle bir küresel epidemi görmedik. Ve gerçekten
kimsenin tecrübesi yok. Daha geniş bir açıdan bakarsak tabi tarihte böyle
epidemiler oldu, ama şu an böyle bir durumla başa çıkmak için daha iyi
durumdayız. Bunun nedeni de modern tıp. Veba 14. Yüzyılda Çin’den İngiltere'ye
Asya ve Avrupa'da toplam nüfusun çeyreğiyle yarısı arasında bir sayıda insanı
on senede yok etti. Kimse ne olduğunu bilmiyordu nedenini ne yapılacağını
bilmiyordu.
Bugün
korona virüste sadece iki haftada virüs tespit edilmekle kalmadı tüm genom
dizilimi belirlendi ve en azından kimse virüs olup olmadığını anlamamızı
sağlayacak testler hızla geliştirildi. Bunun üstünden gelene kadar daha zamana
var ama tarihteki diğer epidemilere göre bunda daha iyi durumdayız.
Amanpour:
Ama bu epidemide de sadece birkaç ayda Çin’den Amerika’ya pek çok kişi
kaybettik. Bir vatandaş olarak size en çok korkutan ne, ya da en azından paniği
durdurmak için ne olsun isterdiniz?
Harari:
Bence en kötü şey dünya genelinde gördüğümüz anlaşmazlık, uyuşmazlık. Farklı
ülkeler arasında koordinasyon ve işbirliğinin olmaması ve hem ülkeler arasında
hem de halk ile devlet arasındaki güven eksikliği. Son yıllardaki sahte
haberlerinin ve giderek kötüleşen uluslararası ilişkilerin bedelini ödediğimiz
zaman geldi diyebiliriz. Bunu örneğin 2008 ekonomik kriziyle
karşılaştırırsanız, elbette farklı türden bir kriz ama, benzerlikler var, 2008
yılında dünyada sorumlu yetişkinler vardı ve toplulukları arkasına alarak
liderlikleriyle en kötü sonuçların önüne geçtiler. Ama son dört yılda
uluslararası sisteme olan güvenin hızla azaldığını görüyoruz. 2008 krizinde ve
son büyük epidemi olan Ebola epidemisinde lider pozisyonda olan Amerika şu anda
hiçbir liderlik görevi üstlenmiyor. Aslında 20016 yılından beri mevcut yönetim
çok açıkça, Amerika’nın artık dünya liderliğini üstlenmeyeceğini ve artık
dünyada dostunun olmadığını sadece çıkarlarının olduğunu belirtti. Şu anda
Amerika lider olmaya kalksa bile kimse mottosu “önce ben” olan bir lideri takip
etmeyecektir. Beni korkutan lidersizlik ve işbirliği eksikliği. İnsanlar,
epideminin yayılmasıyla tek ülke bile dünyaya tehdit olabilir çünkü zamanla
virüs evrim geçirecek. Bu, virüsün hızlı gelişimi. Ebolada bunu 2014’te gördük,
gerçek epidemi Batı Afrika’daki tek kişideki bir virüsün tek bir genetik
mutasyonuyla başladı. Ebolayı nadir bir hastalıktan epidemiye dönüştürdü. Çünkü
bu tek mutasyon
Virüsün
bulaşıcılığını 4 katına çıkardı. Bu şu anda İran’da, İtalya’da, herhangi bir
yerde olduğunda tüm dünyayı tehdit edecek. İnsanlığın bu virüse karşı safları
sıklaştırması gerekiyor (çevirmenin notu: MECAZEN!! ☺ )
AMANPOUR:
Safları sıklaştırmak dediniz ama bu popülistlerin ve ulusalcıların
söylediğinden farklı gibi, 2016’dan beri Amerika'da İngiltere'de ve her yerde
küreselleşme kötü dediler ve sınırımızdan kötü şeyler gelmesin diye safları
sıklaştırmamalıyız diye düşündüler. Ama şimdi bu tür krizle uğraşırken bunun
bir iflas teorisi olduğunu söylüyorsunuz.
Harari:
Epidemileri izolasyonla engelleyemezsiniz sadece bilgiyle engellersiniz. Eğer
dışarıdaki epidemilerden kendinizi tamamen izole etmek isterseniz, Orta Çağ’a
dönmeniz bile yetmez çünkü o zaman da böyle epidemiler vardı. Bunun için Taş
Çağına dönmeniz lazım bunu da kimse yapamaz. Çok dikkatlice, ülkeler arasındaki
değil insan dünyasıyla virüs dünyası arasındaki sınırı korumalısınız.
İnsanların çevresinde tüm hayvanlardan ve mekanlardan gelen virüsler var.
Dünyanın herhangi bir yerinde virüsler bu sınırı geçerse, tüm dünya için
tehlike oluşturur. Düşünmemiz gereken sınır budur. Yarasada oluşan bir virüs
insan sınırını geçmeyi başarır ve insan vücuduna adapte olursa bu tüm dünyayı
tehdit eder. Etkili politika, insan türü ile virüs dünyası arasındaki sınırı
korumaktır. Bunu sağlık sistemlerini destekleyerek yapabilirsiniz! Bütün
dünyada! Batı Afrika’da Çin’de İran’da olan bir şeyin başkalarını ve dünyayı
etkileyeceğini bilmelisiniz. Dünya Sağlık Örgütü gibi örgütlerin ve
uluslararası desteklerin daha fazla olmasına ihtiyacımız var. Bu örgütlerin
desteği iyi bilimsel bilgi göndermek de olabilir, personel de, ekipman da.
Ekonomik destek de. Salgının başladığı bir ülke eğer tek başına olduğunu
düşünürse sıkı tedbir almaktan çekinebilir, her yeri dükkanları şehirleri
kapatırsak başkaları yardımımıza gelmez diye endişelenebilir. Diyelim İtalya,
diğer ülkelerin yardımına koşacağını bilirse, daha sert tedbirler alır, bu da
tüm dünyaya, tüm insanlığa faydalı olur. Almanya veya Fransa’nın böyle bir
durumda İtalya’ya harcayacağı her bir Euro, kendi ülkeleri için de faydalı
olur.
Amanpour:
İtalya sert bir önlemle tüm ülkeyi kapattı bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Harari:
Bence son yıllarda itibar kaybetmeye başlayan Avrupa Birliği ve üyeleri için
ciddi bir test. Bu testi geçerlerse hem kendi vatandaşlarını hem de böyle bir
AB sisteminin değerini korurlar.
Amanpour:
Sosyal etki konusunda:
İlk
etki güven konusu olacaktır, insanlar medyada duyduklarını veya devlete
güvenebilirler mi bunu görecekler. Bu güven son yıllarda çok hırpalandı. Uzun
vadede ise gözetim/denetim konusu önemli olacak. Şu anki epidemide özellikle
biyometrik gözetim/denetim için ciddi önlemler çok önemli oldu. Bir yöntem
olarak böyle acil durumlarda kullanılabilir ama bu acil durum bittikten sonra
da devam edecektir, burada tüm nüfusu biyometrik sinyallerle, güya gelecekteki
epidemilerden korumak için gözlemlemekten bahsediyoruz ki bu totaliter
rejimlerin bir özelliği gibi. burada özel hayat ve sağlık arasında bir savaş
gibi ve bu savaşı sağlık kazanıyor. Teknoloji çok etkili olabilir, şu anda tüm
nüfusu gözlemleyecek ve yeni salgın olursa eğer görecek teknolojimiz var. Ama
bu tür gözetim sistemi başka şeyleri gözlemlemek için de kullanılabilir: ne
hissedip ne düşünüyoruz gibi. Bu da totaliter yönetim demek.
Amanpour:
Şu anda İtalya’da örneğin yaşlı insanların çıkması toplanması, veya benzer
şeyler engelleniyor bu da yalnızlık hissini pekiştiriyor.
İnsanlar
epidemilerde özellikle kırılgan çünkü bizler sosyal hayvanlarız. Epidemiler de
böyle yayılıyor. Diğer virüsleri de düşünürseniz, bize karşı en iyi yönümüze
karşı çıkıyor. Hem sosyalleşmeyi hem de yardım etmeyi seviyoruz. Bir
arkadaşımız hastaysa onunla ilgilenmek duygusal destek vermek dokunmak isteriz.
Virüs de böyle yayılır. Virüs, insan doğasının en iyi özelliğini alıp bunu bize
karşı kullanıyor. burada bununla uğraşmak için iki yol var, biri insanlara
bilgi vermek ve aldıkları bilgiye insanlar güvenirse en azından epidemi geçene
kadar insanlar doğru olanı yapar. Diğeri ise totaliter çözüm olan yöntem, Orta
Çağda bunu yapmak imkansızdı ama bugün mümkün. Önce ilk hastalık semptomlarını
gözlemlemek için gözetim yapmak, sonrasında size bir cihaz yerleştirilmeden
bile uzaktan örneğin ateşiniz var mı görülüyor ve bugün gördüğünüz herkesi
bulabiliyoruz. Eğer insanlar aldıkları bilgiye güvenip doğru hareket etmezse,
gözetim rejimiyle buna mecbur bırakılabilir. Bu tehlikeli, dilerim bu noktaya
gelmeyiz.
Comments
Post a Comment